Sur

Dicle Köprüsü, sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda Diyarbakır'ın tarihî dokusunu koruyan bir anıttır. On gözlü yapısı, mimarî incelikleri ve geçmişinden gelen tarihî derinlik, bu köprünün sadece bir yapı değil, aynı zamanda zamanın kendisiyle kurduğu benzersiz bir ilişkiyi yansıttığını gösteriyor. Bu tarihî köprü, ziyaretçilerini geçmişin izinde unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor.

Diyarbakır'ın tarihi dokusunu koruyan Şeyh Mutahhar Camii, mimari zarafeti ve tarihî önemiyle şehrin ve ülkenin kültürel mirasını temsil eden önemli bir yapı olarak günümüze ulaşmıştır. Bu cami, sadece taş duvarlarıyla değil, aynı zamanda içinde yaşanan tarihi olaylarla da dolu bir anlam taşır.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, şehrin tarihine ışık tutan muazzam bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Müze, 1934 yılında Ulu Cami yakınındaki Zinciriye (Senceriye) Medresesi'nde başladığı serüvenine, günümüzdeki binasında ulaşmış durumda.

Ahmet Arif Müzesi, 120 yıllık konakta 2011'de açıldı. Şairin eserleri, kişisel eşyaları ve bölgeden edebiyatçıların eserleri sergileniyor.

Ziya Gökalp Evi, Melik Ahmet Caddesi'nde ve Gökalp Sokak'ta konumlanmıştır. Bu ev, 19. yüzyılda inşa edilen Diyarbakır sivil mimarisinin öne çıkan örneklerinden biridir.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, ünlü şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği evin restore edilerek müze haline getirilmiş haliyle ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Diyarbakır Kalesi, şehrin sembolik yapısıdır ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. Kale, M.Ö. 3000’li yıllarda inşa edilmiştir ve günümüzde hala büyüleyici bir şekilde ayaktadır. Kale duvarları, tarihi surlar, kuleler ve büyüleyici bir manzaraya sahip. Diyarbakır Kalesi’nin içinde yer alan Hevsel Bahçeleri ise bir cazibe merkezidir. Burada yürüyüşlere çıkabilir, piknik yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz.